Page 42 - ASM Yaşam Haziran 2022
P. 42
riş işlemleri falan derken rahat bırak da işimi yapa- iki saatlik süreçte benden
adeta dakikalar saat gibi yım” dedi. Bir yandan da alınan kan tetkikleri yüz
olmuştu. Yarım saatten nerede olduğu beli olma- güldürücüydü, boşuna te-
fazla bir zaman kaybıyla yan icapçı Kardiyologla laş yapmışım diye düşü-
ancak acil muayene heki- benim durumu konuşu- nüyordum. Bana seruma
miyle karşılaştım. Kendi- yordu. Kendisine verilen katılarak verilen yeni nesil
sine “Sanırım kalp krizi talimatlarla ilaçları bana bir antiaritmik ilaçla zaten
geçiriyorum benim hemen zerk etmeye çalışırken taşikardim düzelmişti. Her
EKG’mi çeker misiniz” ben de merak ediyordum: şey yolunda gibi duruyor-
diye sordum. Açıkçası Bu ne, bu neydi, bu hangi du ancak genç hekim ne
bir zamanlar acilde bana ilaçtı gibi bir hekimin hiç olur ne olmaz diye bu iki
bu tarz emrivaki ile gelen de hoşuna gitmeyen soru- saatlik süreçte kalp kri-
her hasta karşısında ne- lar soruyordum. Genç He- zi veya stresini gösteren
gatif bir duyguya kapıldı- kim: “Amca Bey, ben se- enzimleri tekrar istedi ve
ğım gibi bu hekim de aynı nin 25 yıl önceki halinim, “İster müşahede odasında
randıklarını görmeye baş- Aniden ayaklarımın ağır- daha da hissettim. Evdeki
larlar. Bu bağlamda acil laştığını ve baş dönmemin tansiyon aletini oğlumdan
kliniğin özel yönetilmesi, olduğunu hissettim. Ken- istedim, tekrar tekrar tan-
mutlaka kendine has kri- dimi dinlemeye, toparla- siyon ve nabzımı kontrol
terlerinin ve öncelikli du- maya çalışıyorum; göğüs ediyorum oğlumla bera-
rumlarının olması ve tıp kafesim adeta beşik gibi ber: TA:110/60, Nabız:
dışı unsurların müdahale sallanıyordu. “Hayır! Bu 206/dakika gibiydi. Geçer
etmemesi gerektiğini dü- bir kalp krizi olamaz! Ağ- diye endişeyle bekliyor,
şünüyorum. rım sızım, terleme, bulantı ümit ediyordum. Oğlu-
Yıllarca acil kli- hissi ve de kola yansıyan mun sağlığımla hiç ilgi-
niklerde hekim olarak ça- basınçlı bir ağrım yok.” lenmediğini, umursama- duygu durumunu yaşamış- emir komuta bende” dedi. kalınız isterseniz telefon
lışmış biri olarak nihayet diye düşündüm. Bunla- dığını düşünüyordum ki tır diye düşündüm. Genç Ben: “Güzel kardeşim bari numaranızı bırakın, bila-
“Acil hasta” olarak benim rın yanında diyabet veya haksızlık etmişim. Çünkü Hekim, “Hemşire hanım, ağabey falan de” derken hare biz sizi arayıp sonu-
de buraya yolum düştü. hipertansiyon gibi kronik o sırada benden çok daha oksijen tüpünü hazırlayın, dikkatli olarak gözlerime cunu bildirelim” dedi. Bu
Umarım son olur, ama bu bir rahatsızlığım da yoktu. etkilenen oğlumun gözle- EKG, puls oksimetri, kan baktı ve içime işleyen bir ikinci öneri bize daha çok
imkânsız gibi duruyor. Ya- Temkinli olarak yedinci rini görmüştüm. tetkiklerini…” diye ses- ses tonuyla: “Kimliğin uyuyordu, zaten evle has-
şadıklarımı ve hissettikle- kattaki daireme asansör- “Baba hastaneye gidiyo- leniyordu. Hemşire, kıllı elimde 59 yazıyor ve be- tane arasında ortalama 3-4
rimi sizlere anlatayım: deki oksijen azlığını dü- ruz” dedi. Ben: “Telaş- göğsüme elektrotlar yer- nim babam 58 yaşındadır, km vardı. Rahat bir nefes
“Sıradan her zamanki gibi şünmeden çıktım, tam da lanma kışın bir kere daha leştiriyor ben de yardımcı “Dınya ne bı zoreye, Dın- alarak eve geri geldik.
bir yürüyüş yapıyordum, yemek saatiydi, mutfak olmuştu çok kısa sürdü, olup “Nabzım 200 gibi…” ya her daim bı doreye ” Tam da uykunun bastığı,
belki 6 belki de 7 km falan; masasında yemekler ha- geçer” dedim. Oğlum ben- diye konuşuyordum. Genç dedi. Aramızdaki mesafe gecenin ileri saatlerin-
açlık ve susuzluk hissim zır ve sıcak duruyordu. den önce arabanın anah- hekim, “Amca sakin ol” gerçekten de dediği kadar de acil hekimi tarafından
de vardı. Evimin önüne Sıkıntılı durumumu aile- tarını alarak hadi gidiyo- dedi. Ben: “Acilen bana vardı. Genç meslektaşım arandım: “Dr. Bey kalp
yaklaşırken cep telefonum me hissettirmemeye çalı- ruz diye üsteledi… İftar bir iv belok ya da kalsiyum doğru bir özgüvenle ko- enzimlerinizde minimal
kulağımda bir doktor ar- şıyordum. Ancak yemeği saati olduğu için yollar kanal blokeri yap” dedim. nuşuyordu. Su gibi akan bir yükselme var, kendi-
kadaşımla ortak bir hasta- yiyecek gibi değildim. bomboştu, on beş dakika Genç Hekim, “Amca he- yılları ben hala fark etme- nizi rahat hissediyorsanız
mız hakkında görüş alış- Bir bardak su alırken gö- gibi bir sürede Hastane kim olduğun ve acil bil- miştim. yarın bir Kardiyoloji uz-
verişinde bulunuyorduk. ğüs çarpıntımın frekansını Acil Kliniği’ne vardık, gi- gin olduğu belli ama beni Arada geçen bu manına randevu alınız”
42 43