Page 43 - ASM Yaşam Haziran 2022
P. 43

riş  işlemleri  falan  derken  rahat bırak da işimi yapa- iki  saatlik  süreçte  benden
               adeta  dakikalar  saat  gibi  yım” dedi. Bir yandan da  alınan  kan  tetkikleri  yüz
               olmuştu.  Yarım  saatten  nerede  olduğu  beli  olma- güldürücüydü,  boşuna  te-
               fazla  bir  zaman  kaybıyla  yan  icapçı  Kardiyologla  laş  yapmışım  diye  düşü-
               ancak acil muayene heki- benim  durumu  konuşu- nüyordum.  Bana  seruma
               miyle  karşılaştım.  Kendi- yordu.  Kendisine  verilen  katılarak verilen yeni nesil
               sine  “Sanırım  kalp  krizi  talimatlarla  ilaçları  bana  bir antiaritmik ilaçla zaten
               geçiriyorum benim hemen  zerk  etmeye  çalışırken  taşikardim düzelmişti. Her
               EKG’mi  çeker  misiniz”  ben de merak ediyordum:  şey yolunda gibi duruyor-
               diye  sordum.  Açıkçası  Bu ne, bu neydi, bu hangi  du  ancak  genç  hekim  ne
               bir  zamanlar  acilde  bana  ilaçtı gibi bir hekimin hiç  olur ne olmaz diye bu iki

               bu tarz emrivaki ile gelen  de hoşuna gitmeyen soru- saatlik  süreçte  kalp  kri-
               her  hasta  karşısında  ne- lar soruyordum. Genç He- zi  veya  stresini  gösteren
               gatif bir duyguya kapıldı- kim: “Amca Bey, ben se- enzimleri  tekrar  istedi  ve
               ğım gibi bu hekim de aynı  nin 25 yıl önceki halinim,  “İster  müşahede  odasında
 randıklarını görmeye baş- Aniden  ayaklarımın  ağır- daha da hissettim. Evdeki
 larlar.  Bu  bağlamda  acil  laştığını ve baş dönmemin  tansiyon aletini oğlumdan
 kliniğin  özel  yönetilmesi,  olduğunu  hissettim.  Ken- istedim, tekrar tekrar tan-
 mutlaka  kendine  has  kri- dimi  dinlemeye,  toparla- siyon  ve  nabzımı  kontrol
 terlerinin ve öncelikli du- maya  çalışıyorum;  göğüs  ediyorum  oğlumla  bera-
 rumlarının  olması  ve  tıp  kafesim  adeta  beşik  gibi  ber:  TA:110/60,  Nabız:
 dışı  unsurların  müdahale  sallanıyordu. “Hayır!  Bu  206/dakika gibiydi. Geçer

 etmemesi  gerektiğini  dü- bir kalp krizi olamaz! Ağ- diye  endişeyle  bekliyor,
 şünüyorum.  rım sızım, terleme, bulantı  ümit  ediyordum.  Oğlu-
    Yıllarca  acil  kli- hissi  ve  de  kola  yansıyan  mun  sağlığımla  hiç  ilgi-
 niklerde hekim olarak ça- basınçlı  bir  ağrım  yok.”  lenmediğini,  umursama-  duygu durumunu yaşamış- emir komuta bende” dedi.  kalınız  isterseniz  telefon
 lışmış  biri  olarak  nihayet  diye  düşündüm.  Bunla- dığını  düşünüyordum  ki   tır  diye  düşündüm.  Genç  Ben: “Güzel kardeşim bari  numaranızı  bırakın,  bila-
 “Acil hasta” olarak benim  rın  yanında  diyabet  veya  haksızlık  etmişim.  Çünkü   Hekim,  “Hemşire  hanım,  ağabey  falan  de”  derken  hare biz sizi arayıp sonu-
 de  buraya  yolum  düştü.  hipertansiyon  gibi  kronik  o sırada benden çok daha   oksijen tüpünü hazırlayın,  dikkatli  olarak  gözlerime  cunu bildirelim” dedi. Bu
 Umarım son olur, ama bu  bir rahatsızlığım da yoktu.  etkilenen  oğlumun  gözle-  EKG, puls oksimetri, kan  baktı ve içime işleyen bir  ikinci öneri bize daha çok
 imkânsız gibi duruyor. Ya- Temkinli  olarak  yedinci  rini görmüştüm.   tetkiklerini…”  diye  ses- ses  tonuyla:  “Kimliğin  uyuyordu, zaten evle has-
 şadıklarımı ve hissettikle- kattaki  daireme  asansör- “Baba  hastaneye  gidiyo-  leniyordu.  Hemşire,  kıllı  elimde  59  yazıyor  ve  be- tane arasında ortalama 3-4
 rimi sizlere anlatayım:  deki  oksijen  azlığını  dü- ruz”  dedi.  Ben:  “Telaş-  göğsüme  elektrotlar  yer- nim babam 58 yaşındadır,  km vardı. Rahat bir nefes
 “Sıradan her zamanki gibi  şünmeden  çıktım,  tam  da  lanma kışın bir kere daha   leştiriyor ben de yardımcı  “Dınya ne bı zoreye, Dın- alarak  eve  geri  geldik.
 bir  yürüyüş  yapıyordum,  yemek  saatiydi,  mutfak  olmuştu  çok  kısa  sürdü,   olup “Nabzım 200 gibi…”  ya  her  daim  bı  doreye  ”  Tam  da  uykunun  bastığı,
 belki 6 belki de 7 km falan;  masasında  yemekler  ha- geçer” dedim. Oğlum ben-  diye konuşuyordum. Genç  dedi.  Aramızdaki  mesafe  gecenin  ileri  saatlerin-
 açlık  ve  susuzluk  hissim  zır  ve  sıcak  duruyordu.  den  önce  arabanın  anah-  hekim,  “Amca  sakin  ol”  gerçekten de dediği kadar  de  acil  hekimi  tarafından
 de  vardı.  Evimin  önüne  Sıkıntılı  durumumu  aile- tarını  alarak  hadi  gidiyo-  dedi.  Ben:  “Acilen  bana  vardı.  Genç  meslektaşım  arandım:  “Dr.  Bey  kalp
 yaklaşırken cep telefonum  me  hissettirmemeye  çalı- ruz  diye  üsteledi…  İftar   bir iv belok ya da kalsiyum  doğru  bir  özgüvenle  ko- enzimlerinizde   minimal
 kulağımda  bir  doktor  ar- şıyordum.  Ancak  yemeği  saati  olduğu  için  yollar   kanal blokeri yap” dedim.  nuşuyordu.  Su  gibi  akan  bir  yükselme  var,  kendi-
 kadaşımla ortak bir hasta- yiyecek  gibi  değildim.  bomboştu,  on  beş  dakika   Genç  Hekim,  “Amca  he- yılları ben hala fark etme- nizi  rahat  hissediyorsanız
 mız  hakkında  görüş  alış- Bir  bardak  su  alırken  gö- gibi  bir  sürede  Hastane   kim  olduğun  ve  acil  bil- miştim.  yarın  bir  Kardiyoloji  uz-
 verişinde  bulunuyorduk.  ğüs çarpıntımın frekansını  Acil Kliniği’ne vardık, gi-  gin olduğu belli ama beni     Arada  geçen  bu  manına randevu alınız”




 42                                                                                                     43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48